Kültürün Çocuklar Üzerindeki Etkisi

Kültürün Çocuklar Üzerindeki Etkisi

KÜLTÜRÜN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

 

 

   Kültür, öğrenilen paylaşılan inançlar ve değerler bütünüdür. Bütün toplumların, hayatı yaşama biçimidir. Kültürel özellikler, herkesin özellikle de çocukların sağlığını doğrudan etkiler. Çocuklar, toplumların devam ettirdiği gelenek görenekleri önce aile de görür öğrenir. Okul öncesinde çocukların okulda oynadıkları oyunlar, kullandıkları cümleler ve bunları hayatının her yerinde devam ettirmeleri bile kültürel yansımalara örnektir. Toplumumuzda maalesef pek çoğu doğru olmayan, özellikle çocuklara olan etkileri düşünülmeden oluşturulan kalıplar oldukça fazladır.

 

  Ülkeler arasında kültürel farklılıklar olduğu gibi ülke içinde de kültür farklılıkları vardır. Kültür ebeveynle çocuk arasındaki etkileşimle aktarılır. Bir çok aile, şehirde ya da zengin ailenin yanında bir çok imkana sahip olarak büyüyen çocukların her konuda daha çok şanslı olduğunu düşünmektedir.

 

  Kırsal bölgede büyüyen, maddi sıkıntılar çeken, istediği okullara gidemeyen, oyun yerine çalışmak zorunda kalan çocukların ise daha şanssız olduğu düşünülmektedir. Fakat şunu unutmamak gerekir ki burada imkanlardan çok aile tutumları önemlidir. Şehirde ya da zengin bir ailenin yanında mutsuz , ilgisiz, sevgisiz büyüyen çocuklar, yalnızlık duygusu, kötü bir ergenlik ve bununla beraber ortaya çıkabilen yetişkinlikteki psikolojik sorunlar, okul hayatındaki başarısızlıklar, öfkeli, kaygılı çocuklar olarak yetişmektedir. 

 

  Kırsal bölgede, maddi sıkıntıları olan ama ilgi, sevgi ile büyüyen çocukların daha az kaygılı, daha mutlu, okulda daha başarılı oldukları görülmüştür.Bunlar, ebeveynlerin çocuk yetiştirirken değiştirmesi ve dikkat etmesi gereken inanışlardan ve toplumumuzda ki oluşan kalıpları, çocuğa yansıtırsak doğacak olan sonuçlardan birkaçıdır.

 

  Toplumlarda yapılan cinsiyet ayrımı da göz ardı edilmemesi ve çocuklara yansıtılmaması gereken bir diğer önemli noktalardandır. Kız ve erkek çocuklarına verilen değerler, çevresel olarak farklılık göstermektedir. Atasözlerimizde bulunan bazı kalıpların bile, çoğu kez hepimizi etkilediğinin farkına varmışızdır. 

 

  Sosyal hayatın kısıtlanması, sınırlandırılması gibi bir çok alanda kullanılan atasözlerimizden ‘’ Kızını dövmeyen dizini döver! ‘’ Tarlayı düz al, kadını kız al! ‘’ Gibi cümleler ile çocuklara ayrımcılığı öğretmememiz gerekmektedir. ‘’Adam inek sütü ile beslenmiş.’’ gibi Anadolu’nun bazı bölgelerinde anne sütünün ne kadar önemli olduğu kışkırtıcı sözler ile anlatılmıştır.

 

  Bir diğer örnekte sosyal medya araçları ya da reklamlar ile yansıtılan ‘’ Haydi kızlar okula! ‘’, ‘’Baba beni okula gönder!’’, ‘’Kardelenler’’ gibi eğitim haklarını içeren reklamlar ile maalesef kızların eğitim hakkının ne kadar az olduğunu görmekteyiz. Kız çocuklarının eğitim hakkının olması, maalesef bazı bölgelerde, ailenin iktidarı elinde tutamayacağı şeklinde düşünülmektedir. ‘’Kızım okula giderse artık beni dinlemez.’’

 

Bir diğer konu ise, eğitim seviyesi artan annelerin çocuk besleme yönteminde geleneksel yönteme başvuru oranın azalmıştır. Kültürümüzü yaşatmak, nesilden nesile aktarmak en güzel duygulardan bir tanesidir. Fakat bunu doğru şekilde yerinde ve zamanında kullanabilmemiz gerekmektedir.

 

 Çünkü, çocuklar üzerinde geleneksel uygulamalar yaparken dikkat edilmesi gerekilen bir çok nokta vardır. Mesela çoğu kişinin inancına göre ‘’Bebek kundağı ne kadar sıkı olursa, çocuk o kadar kuvvetli olur.’’ düşüncesi yer alır. Fakat kundak ne kadar sıkı olursa çocuklarda kalça çıkığı olma riski de o kadar artmaktadır.

 

  Çocukların ileride ter kokmaması için yapılan tuzlamanın ise çocuklar da hassas cilt tahrişi yaptığını, göze çekilen sürmenin ya da limon sıkmanın sorunlara yol açacağı kesinlikle unutulmamalıdır.

 

  Çocukların sağlığını bozacak bazı geleneksel yöntemlerin önlenmesi gerekmektedir. Fakat toplumun kültürüne sahip çıkılması adına da, yararlı olanların uygulanması için gerekli kuruluşlar iş birliği yaparak girişimlerde bulunmalıdır.

 

Unutmamamız gerekir ki bir toplumun refah, kültür,ahlak düzeyinin yükselmesi yerleşmiş olumsuz kalıpların da sağlıklı versiyonlarına dönüştürülmesine bağlıdır.

Benzer Haberler

ANNE BABALAR ÇOCUKLARIN GELİŞİMLERİNİ NASIL DESTEKLER? Devamını Oku
AİLE -TOPLUM-ÇOCUK İLİŞKİSİ Aile, sürekli bir gelişim ve değişim süreci içerisindedir. Ekonomik koşulların zamanla değişmesi ve endüstrinin gelişmesi sonucu olarak geniş ve ata... Devamını Oku
Okula Adım Adım 1 ... Devamını Oku