Şimdi Okullu Olduk

Şimdi Okullu Olduk

Anaokuluna başlamak demek; çocuk için doğduğu andan itibaren kendisini güvende hissettiği mekân olan “ev”den ve dünyasındaki en önemli kişi olan “anne”sinden ayrılmak demektir.

  Yaşamda yeni olan şeylere uyum sağlamak her zaman kolay olamamaktadır. Yetişkin bireylerde olduğu gibi çocuklar da birbirinden farklı davranış özelliğine sahiptir. Çocuğun hayatı için büyük yenilik anlamına gelen okula başlama deneyimi de bazı çocuklarımız için zorlayıcı olabilir. Bu nedenle kimi zaman hırçınlaşarak, kimi zaman ağlayarak, kimi zaman da ebeveynlerinden ayrılmak istemeyerek bu tedirginliklerini ifade ederler.

O zaman ne yapmalı?

Tabii ki destek olmalıyız ve “geçici” olduğunu kesinlikle unutmamamız gereken olumsuz davranışların üzerinde çok fazla durmamalıyız.

Ayrıca öğretmenden ziyade bizim açık ve kesin bir şekilde ne zamana kadar okulda kalacağını, okulda neler yapacağını, kendisinin de işe veya eve gitmek zorunda olduğunu, ama gerekli olduğunda öğretmenlerin bize ulaşabileceğini söylemeliyiz.

 

Okula Başlamadan Önce

  • Anaokuluna başlamadan önce yapılacak hazırlıklar çocuğunuzun anaokuluna uyum sürecine önemli katkı sağlayacağı bilinmelidir.
  • Öncelikle duygusal açıdan hazırlık yapılmalıdır. Bunun için evde okulla ilgili olumlu konuşmalar yapabilirsiniz. Anaokulu, çocukların yeni arkadaşlarının olacağı, oyun oynayıp eğleneceği, kitaplara bakabileceği, resimler yapacağı ve yeni şeyler öğreneceği bir yerdir. Bununla ilgili ilham ve heyecan verici konuşmalar çocuğunuzu motive edebilir.
  • Anaokulu ile ilgili olarak çocukların endişe duydukları konuların başında yardıma ihtiyaçları olduğunda ne yapacaklarını bilememek gelir. Bu konu ile ilgili olarak çocuğunuza “Öğretmenin ile tanıştım. Gerçekten çok tatlı bir öğretmen. O sana ihtiyacın olan her konuda yardımcı olur. Bir şey istediğinde ona söylemen yeterli” diyerek yol gösterebilirsiniz. Öğretmeni de ilk gün aynı teklinde bulunacak; ihtiyaç duyduğu her an taleplerine yanıt verecektir.
  • Anaokuluna başlayacağı fikri ile ilgili olarak çocuğunuzla konuşurken aşırıya kaçmaktan, her sohbet konusunu oraya bağlamaktan, “artık anaokuluna gideceksin, sen büyüdün, artık böyle yapmamalısın” gibi cümleler kurmaktan kaçınılmalıdır.
  • Özellikle tuvalet eğitimi, aileye yeni gelen kardeş, ev taşıma gibi çocuğunuzun hayatında önemli olacak değişiklikler ile anaokuluna başlama sürecinin aynı döneme denk gelmemesinde fayda vardır. Eğer bu kaçınılmaz olarak gerçekleşebilecek bir durum ise özel olarak desteklenmelidir.
  • Anaokuluna başlamadan önce bilmeniz gereken en önemli noktalardan biri de bu süreçte çocuğunuzu düzenli olarak okula getirmeniz gerektiğidir. Düzensiz gidiş gelişler uyum sürecini zorlaştıracaktır. Özellikle süreçte zorlanan çocuklar anaokuluna düzenli getirilmediklerinde sınıf içindeki grup çalışmalarına düzenli katılmayacakları için akranları ile de ilişki kurmakta da zorlanacaklardır.
  • Anaokuluna başlamadan önce çocuğunuzun öğretmeni ile tanışması çok önemlidir. Kayıt işlemi tamamlandığında okulumuz sizin ve çocuğunuzun öğretmenimizle tanışarak kısa süreli de olsa vakit geçirmesine olanak sağlayacak; öğretmenimiz bizzat kendisi çocuğunuzu sınıfa davet edip mutlaka beklediğini söyleyecektir.
  • İlk gün anaokuluna gelirken, öğretmeninin sözleri ve onu beklediği hatırlatılabilir.
  •  

İlk Gün

  • Anaokulunda geçireceği ilk gün ve izlenimleri son derece önemlidir. Bu nedenle Anaokulu yönetimimiz ve öğretmenimiz izlenmesi gereken yol ile ilgili olarak size sürekli olarak bilgi verirler.
  • İlk gün çocuğunuzun sınıfı ve arkadaşları ile tanışma günüdür. Bu günden beklentimiz; çocuğunuzun olumlu bir izlenim edinmesi, keyifli vakit geçirerek anaokulundan mutlu ayrılmasıdır. Bunu başarabilmek için okula başlayacağı gün ve gelmeniz gereken saat kayıt sırasında size bildirilir. Bu çok önemli bir bilgidir, çünkü öğretmeni o zaman diliminde çocuğunuzla birebir vakit geçirebilmek üzere hazırlıklı olacak, sınıftaki diğer çocukların düzenini bozmadan ve ihtiyaçlarını ihmal etmeden çocuğunuzla ilgilenebilecektir.
  • Eğer başarabiliyorsa, öğretmeni çocuk ile birlikte sınıfı gezmeye ve arkadaşlarıyla tanışmaya birlikte giderler. Bu sırada anne-baba uygun bir alanda beklemeye alınır. Çocuk istediği zaman gelerek anne-babasını görebilir, tekrar sınıfa dönebilir. Mümkün olduğunca anne babaları sınıfa almadan ama okuldan göndermeden ilk günü geçirilir.
  • Eğer çocuğunuz sizi bırakmaz istemez ve ısrarla sınıfa gelmenizi talep ederse, kısa bir süre sınıfa girerek arkadaşlarıyla tanışabilir ardından çay içmek için dışarıda olacağınızı söyleyerek onu bekleyebilirsiniz.
  • Bazen çocuklar sınıfa girmeyi tamamen reddedebilirler. Bu durumda anne babasıyla sınıf dışında oturmasına izin vererek öğretmeni kısa aralıklarla ziyarete gelip onu eğlenceli bir etkinliğe davet eder.
  • Anne babaların sınıfta olması, çocuğun sınıf ortamına öğretmenine odaklanmasını zorlaştırdığı gibi sınıftaki diğer çocukların da anne-babalarını yanlarında istemelerine sebep olabilir. Her çocuğun ihtiyacının farklı olduğu bilinci ile öğretmeni uygun gördüğü yöntem ile ilgili sizi mutlaka bilgilendirecektir.
  • Bu süreçte öğretmen, çocuğun öğrencimizin dikkatini çekmeye çalışır. Amaç kendini güvende hissetmesini sağlamaktır. Bu nedenle onu anne babasından ayrılmaya veya arkadaşlarıyla oynamaya zorlamadan ilgisini çekecek teklifler sunar.
  • Bu süreçte anne babaların, eğer öğretmenden bir yardım sinyali almazlarsa pasif olmalarını tercih edilir.
  • İlk gün anaokulunda kalınan süre genellikle, 1,5-2 saatin sonunda sonlandırılır. Çocuğunuz kalmak istese bile eve göndermeyi tercih edilir.
  • Böylelikle olumlu ve mutlu anılarla eve dönüp ertesi gün keyifle gelmesini sağlanır.
  • Anaokulunda kalacağı süre çocuğunuzun ilk güne hazır oluş durumuna göre kısalabilir.
  • Bu süreçte çocuğunuzun güven duyması her şeyden önemlidir. O nedenle, davranışlarımız ile sözlerimizin tutarlı olmasına son derece dikkat ederiz. Sizden beklentimiz de yapacağınızı söylediğiniz şeyleri mutlaka yapmanız, belirttiğiniz saatte onu almanız, ona söylemeden anaokulunu asla terk etmemeniz, onu bekleyeceğinizi söylediğiniz yerden ayrılmayarak sizi orada bulmasını sağlamanızdır.
  • İlk üç günlük temel dönemin ardından dengelenme süreci başlar.

 

Uyum Haftası

  • İlk günlerinin ardında çocukların okulda geçirecekleri süre aşamalı olarak arttırılır. Bu süreçte çocuğun ihtiyaçları göz önünde bulundurulmakla birlikte 1 hafta içinde tam güne geçiş yapılması ilk 3 hafta içinde de öğrencinin uyum sürecinin tamamlanması beklenir. Ancak bu süreler her çocuğun kendi ritmine göre, uyum sürecinde yaşananlara göre değişiklik gösterebilir.
  • Bu süreçte çocuğunuzun güven duyması her şeyden önemlidir. O nedenle, davranışlarınız ile sözlerinizin tutarlı olmasına son derece dikkat etmelisiniz. Yapacağınızı söylediğiniz şeyleri mutlaka yapmanız, belirttiğiniz saatte onu almanız, ona söylemeden anaokulunu asla terk etmemeniz, onu bekleyeceğinizi söylediğiniz yerden ayrılmayarak sizi orada bulmasını sağlamanız gerekir.
  • Eğer çocuğunuzun kaygısı yüksek ise sebeplerinin ne olduğunu anlayabilmek için onu yargılamadan, tarafsızca dinlemeyi başarabilmek önemlidir. “Korkacak ne var? Ağlayacak ne var şimdi? Niye böyle yapıyorsun? Beni üzüyorsun ama...” gibi cümleler çocuğunuza duygusunu inkar ettiğinizi gösterecek ve güvenli ayrılmayı zorlaştıracaktır.
  • Eğitimciler, kaygısı yüksek öğrencilerimizin uyum süreçlerinde çocuklara ve ailelere özel olarak rehberlik ederler. Bu süreçte çocuğunuzu diğer çocuklarla kıyaslamaktan özellikle kaçınınız.
  • Uyum haftası çocuğunuzun evden istediği bir oyuncağı da yanına alarak çıkmasını sağlayabilirsiniz.
  • Genel olarak okula hazırlanırken ihtiyaç duyacağı eşyaları birlikte hazırlamak, alışverişi birlikte yapmak ve anaokuluna gelirken birlikte taşımak çocuklara hazırlık aşamasında etkili yönetmelerdir. Ancak bazen çocuklar çantalarını okulda bırakmak istemezler. O buna hazır olana kadar çantanın ev ile okul arasında gidip gelmesine izin verin.
  • Anaokulunda çocukların gün içinde yaptıkları çalışmalardan örnekler zaman zaman eve gönderilir. Ancak uyum haftalarında genellikle çocuğunuz her gün bir etkinlikle anaokulundan ayrılır. Bu çalışması hakkında onunla konuşmanız, nasıl yaptığını sormanız ve ne kadar beğendiğinizi söyleneniz onu mutlu edecektir.
  • Uyum süreci çocuğunuzun öğretmeni ile kuracağı duygusal bağ ile tamamlanır. Bu bağ karşılıklı güvene dayalı, profesyonel bir bağdır. Sizin anaokulundan ayrılışınıza tepki verse bile öğretmenine yönelerek sınıf çalışmalarına odaklanmayı başarabildiği noktada uyum süreci tamamlanmış olur.

 

Zorlayıcı Durumlar Neler Olabilir?

  • Özellikle anaokuluna başlayana kadar, anneanne-babaanne gibi aile büyükleri tarafından büyütülmüş çocukların anaokuluna geçişleri zorlayıcı olabilir. Uyum süreci boyunca büyük ebeveynlerin çocuğunuzu anaokuluna bırakıp alma görevini, üstlenmemelerini öneririz. Çünkü çocuklar onları yönlendirme konusunda daha zorlayıcı olabilirler.
  • Küçük çocuklar biz yetişkinler gibi duygularını sözel olarak rahatlıkla ifade edemeyebilirler. Küçük bir çocuğun “anaokuluna başladığım için çok kaygılıyım” dediğini duymayız ama anaokuluna ilk defa başlayan çocukların tuvalet, uyku ve yeme alışkanlıklarında değişikliklerin olduğuna sıklıkla şahit oluruz. Çocuğunuzun düzeninde herhangi bir değişiklik olduğunu fark ettiğiniz andan itibaren okul ile irtibata geçmelisiniz. Erken dönemde yapılacak basit müdahaleler ile kaygı düzeyi artmadan sorunlar kolaylıkla çözülebilir.
  • Yemek, uyku gibi rutin saatler çocukların tepkilerini en çok gösterdikleri zamanlardır. Bu alanlarda davranış değişiklikleri gözlemleyebilirsiniz.
  • Güçlü ve sağlıklı olabilmeleri için yeterince yemeleri ve dinlenmeleri gerektiğinin farkında olmakla birlikte uyum sürecinde çocuklar bu konularda zorlanmamalıdır. Yemek yemek istemiyor ise o günkü beslenme düzeni ile ilgili okulun yönlendirmesi ile sizi gerekli takviyeyi evde yapabilirsiniz.
  • Çocuğunuzun uyum süreci ile ilgili bir kaygınız var ise bunu anaokulu yönetimi ve öğretmeniniz ile özel olarak görüşmeniz, çocuğunuzun uyum sürecine olumlu katkı yapacaktır. Çocuklar ebeveynlerinin kaygılarını çok daha büyüterek onlara yansıtırlar.
  • Bazı çocuklar okulda geçirdiği gün ve yaptıkları ile ilgili çok fazla bilgi vermek istemezler. Bu konuda konuşması için çocuğunuzu zorlamayın. Özellikle “Yemeğini yedin mi? Oyun oynadın mı? Arkadaşlarınla aran nasıl? Uyudun mu?” gibi sorular çocuklarda sorgulandıkları duygusunu yaratırlar ve cevap almak çok daha zorlaşır.
  • Akşam saatlerinde ailece bir araya geldiğiniz bir sohbet ortamında önce kendi gününüzün nasıl geçtiğini anlatıp daha sonra ona günün sorabilirsiniz. Yemek, uyku, etkinliklere katılımı, arkadaşlarıyla ilişkileri gibi durumlar hakkında öğretmenimizden detaylı bilgiyi alabilirsiniz.
  • “Kendini iyi hissetmezsen seni alırım” gibi vaatler yerine “iyi hissetmezsen öğretmenin sana yardımcı olur ve beni haberdar eder mutlaka” yaklaşımı çok daha uygun olacaktır. Özellikle ilk günlerde her an annesinin onu okuldan alabileceği beklentisi etkinliklere katılmak yerine anneye ulaşma çabasına dönüşebilir.
  • Bazı çocuklar okulda çok keyifli vakit geçiriyor olmalarına rağmen, akşam uykuya geçişleri sırasında, sabah kalktıkları andan anaokuluna gelene kadar, anne babayı okula gitmeme konusunda ikna etme çabasında olabilirler.
  • Bu durumda öncelikli olarak gün içindeki uyumu, etkinliklere katılım ve arkadaşları ile ilişkileri hakkında bilgi alıp durumdan emin olun. Ardından sizi ikna etme girişimlerine herkesin sorumlulukları olduğu ( kendi yaşantınızdan örnek vererek) onun da sorumluluğunun okul olduğunu anlatabilirsiniz.
  • Anaokuluna uyum süreci çocuğunuzun olduğu kadar tüm ailenizin de yeni bir duruma uyum sürecidir. Bu nedenle her türlü soru, endişe ve görüşünüzü anaokulu yönetimi ve sınıf öğretmeninizle paylaşmaktan çekinmeyiniz. Böylelikle işleyiş hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilir; endişelerine çözüm bulabilir ve çocuğunuzun uyum süreci ile ilgili daha sağlam bir yaklaşım geliştirebilirsiniz.

 

 

Anaokuluna başlamak kimi çocuklar için heyecan vericiyken, kimi çocuklar için sancılı bir süreç olabilmektedir. Çocuğunuz ilk güven duyduğu kişi olarak sizden ayrılmakta zorlanabilir; anaokuluna ve öğretmenine alışmak için zamana ihtiyaç duyabilir. Anaokuluna uyum döneminde yaşanabilecek sorunların doğal ve geçici olduğu unutulmayınız.

 

Müge Yüksel, Prof.Dr.

Elif Küçükoğlu, Dr.

 

 

Benzer Haberler

AİLE -TOPLUM-ÇOCUK İLİŞKİSİ Aile, sürekli bir gelişim ve değişim süreci içerisindedir. Ekonomik koşulların zamanla değişmesi ve endüstrinin gelişmesi sonucu olarak geniş ve ata... Devamını Oku
Okula Adım Adım 1 ... Devamını Oku
Hafızamızla Oynayalım Mı? Hafıza yeni bilgi edinme, bunları beyinde depolama ve iste... Devamını Oku